Başkan'ın Mesajı
Duyurular

Sayın üyelerimiz derneğimize katkılarınızı bekliyoruz.


Uluslararası Öğrenci Bilimler Kongresi, Türkiye'de yükseköğretime kayıtlı tüm uluslararası öğrencileri, akademik araştırmalarını ve projelerini sunmaya, bilimsel tartışmalara katılmaya ve küresel bilim dünyasına katkıda bulunmaya davet ediyor. Kongremize Türkiye'de eğitim gören tüm uluslararası öğrenciler davetlidir.+



Alevi Gençler olarak yapılmasına vesile olacağımız bu Cem ibadetinde, gönülleri birleştirip "Bir Can" olmaya tüm değerli canlarımız davetlidir.

 

Hakk - Muhammed – Ali, dergâh-ı izzetinde kabul ve makbul eylesin.

 

NOT: Cem ibadeti sonunda canlarımıza kurban lokmaları verilecektir.

 

Alevi Gençler Derneği Dedesi

 

Ahmet Fethi ERDOĞAN

 

Alevi Gençler Derneği Başkanı

 

Songül KAYAR

 

Tarih: 01 Haziran 2025

 

Saat: 18.00

 

Yer: Celâl Abbas Ocağı Corovan Cem Evi, Çakırbahçe (Corovan) Köyü, PERTEK – TUNCELİ

 

İrtibat Tel: 0544 721 16 53


T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın "Yerel Kalkınma Hamlesi" kapsamında, KUDAKA tarafından yürütülen “Anahtar Çözümler” programı ile Erzurum ve Erzincan'da teknolojiyle ilgilenen gençler için ücretsiz yapay zekâ eğitimi düzenleniyor.


2025 Yaz Dönemi UTMK Staj Programı Başvuruları başladı.Detaylı bilgi için www.unesco.org.tr adresini ziyaret ediniz.


Bizi Takip Edin
Denizli Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 40,5190   40,5920
EURO 46,2407   46,3240
Özlü Sözler
Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir. Friends
Reklam
ALEVİ İKRARINDA MUHARREM ORUCU VE MATEM GÜNLERİ

Uğurcan Özkara’nın kaleme aldığı yazı şöyle:


Deli gönül çok açılıp şad olma

Kerbelâ’da Şah Hüseyin’e baksana

Nefsine uyup da kahkaha gülme

Ehlibeyt yastadır gama baksana

                                                  ESİRİ

 

Muharrem Orucu ve Matem günleri aynı ikrarın farklı isimlerle anılmasıdır. Kerbela faciasıyla birlikte Muharrem Orucu denilince akıllara hemen Hz. Hüseyin ve beraberindeki mazlumların Kerbela’da yaşadıkları gelmektedir. Bu sebeple alevi canlar orucu idrak ederken yalnızca oruç ibadetinin bir gereğini yerine getirmez aynı zamanda Kerbela faciasını yüreğinden hisseder.  Oruç ve matem-i bir arada yaşar.

Biz nasıl unuturuz cemlerimizde okuduğumuz

“Hüseyin attan düştü Sahra-i Kerbela’ya

Cibril kurban haber ver Sultan-ı. Enbiya’ya”sözlerini.

 Biz Şah Hatayi'nin

“Şah Hüseynim attan düştü

Yezit gelip kanın içti

Atı Medine'ye kaçtı

Ah Hüseynim vah Hüseynim” dizelerini nasıl yok sayarız.

 Bu sebeple ağzımızı hem orucun bir gereği olarak hemde her türlü sefa sözcüğüne mühürlemişizdir. Muhabbetlerimiz bu günlerde inanç ve ikrar olmak üzere sadece Hz. Hüseyin’e çıkar. Ağzımızı Cenabı Hakk’ın rızası ve Ehl-i Beyt’in sevdası için mühürleriz. Bu kıymetli ve hassas günlerin asıl gayesi aç kalmanın ötesine geçerek hem orucu hem yası gerçek manada idrak etmeye çalışırız.

Düğün yapmaz, eğlencelere katılmaz ve her türlü zevk ve sefadan uzak dururuz. Hz. Fuzûlî’nin “Hatıra getir ey Fuzulî, Âl-i Abâ hâlini, eyle âh”

Çünkü “ah yıldırımı ile yakılır harmanlar dolusu günah” dizelerini kendisine rehber edinerek ah ve göz yaşı vardır. Kerbela’da su verilmeden şehit edilenleri bir nebze olsun anlamak adına sudan olabildiğince istifade etmez kana kana su içmeyiz. Çünkü Hz.Muhammed'in boynundan öpüp kokladığı şehit olmuştur.

Kişi orucu sadece karın açlığı görmemelidir. İşte oruç gibi kutsal bir ibadet ancak o zaman bir nebze olsun bizi doğruya taşır. Bizler oruç ve matemi birleştirir Hakk’ın rızasını, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in şefaatini ve 12 İmamların inayetini murat ederiz. Oruç günleri o kadar kutsal ve hürmete layıktır ki aynalar ters çevrilir zorunlu olmadıkça Hz.Hüseyin ve beraberinde şehit olanlar için göz yaşı dökmek dışında hiçbir iş yapmazlar. Dert ve keder ile sanki hanesinde bir taziye varmışçasına sakal tıraşı bile olmayız.

Sadece oruç ve matem günlerinde değil her daim Hüseyin diyerek yol giden bu toplum asırlardır su içerken “oh” bile demez. Her ziyarette lokmalarını pay etsede mutlaka Hüseyin lokmasına apayrı bir özen gösterir. Aşure lokmasını pay edeceği gün daha kazanı kurmadan bacayı süpürür, hizmetimiz Hakk'ın divanına Hz.Hüseyin’in katarına yazılmasını niyaz ederler. Ana Fatıma'nın ocağını yakmadan evvel önce çerağ uyandırır ardından kazanı kurar. Oruç tutan can önce aşure lokmasını yer ardından 12 kaşık su içer ve Ehlibeyt evladına salât ve selâm getirir en sonunda bardak ile su içer. Sadece lokmayı dağıtan değil hanesine de lokmanın nasip olduğu kişiler lokmanın kapıya geldiğini duyar duymaz ayağa kalkar ve hürmetle payına düşeni şifa niyetine tadar. Hem lokmayı dağıtan can hemde lokmanın nasip olduğu can mutlaka Hz.Hüseyin ve beraberinde şehit olanları selamlayarak dualar okur ve lokmayı pay bilir. Muharrem orucunu tutan ve matemin ile gözyaşı döken canlar Hak meydanında Muhammed Ali divanında Pir huzurunca cem olur ardından hanelerine vararak sırrı sırrederek bir yastığa baş koyar.

Bu günlerde oruç tutan, lokmalarını pay eden,yas tutup hüzünlenen bütün canların oruçları, nazları,niyazları kabul ola.

 Allah Muhammed Ali ikrarı daim ola.

Aşk ola.



Uğurcan Özkara



Okunma Sayısı: 64

216.73.216.243

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Aidat Borcu Sorgulama
Reklam
Ziyaretçi Sayacı
Bugün: 11
Dün: 54
Toplam: 9514

Alevi Gençler Derneği

© Copyright 2025  V4.6 Tüm Hakları Saklıdır.


Whatsapp  Destek
Whatsapp Destek