Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 40,5190 | 40,5920 | |
EURO | 46,2407 | 46,3240 |
Öncelikle kısaca derneğimizin kurulma sürecinden bahsetmek istiyorum. 2013 yılında Karabük’te okuyan birkaç genç arkadaşımızın “Üniversiteli Alevi Gençler” adında oluşturduğu bir topluluktu. Zaman içinde hem resmiyet kazandı hem de birçok çalışmaya imza attı. Bugün ise yolumuza “Alevi Gençler Derneği” olarak devam ediyoruz. Derneğimizin kuruluşunda yer alamazsam da 7 yıldır derneğimizin üyesi olmamın yanı sıra son 3 yıldır da derneğin başkanlık görevini yürütmekteyim.
Peki, böyle bir derneğin kuruluş amacı nedir? Ülkemizde ve Avrupa’da cemevleri varken, cemevlerindeoluşan gençlik kollarının dışında neden bağımsız bir dernek kuruldu.
Bu soruları cevaplamadan önce rahmetli gazetecimiz Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün Youtube kanalında 2004 yılına ait olan “Türkiye Alevileri” adlı programının bölümlerini günümüzle de kıyaslayarak kendimce aldığım notlardan önemli gördüğüm konuya değinmek istiyorum. 20 yılı aşkın bir süre zarfında Alevi toplumu olarak söylemlerimizin aynı çerçevede kaldığını fark ettim.Evet, bugün T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi – Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurulması, Muharrem ayında cemevlerinde siyasetçilerin, bürokratların katılımıyla oruçların açılması, son dönemlerde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Anadolu İrfani Geleneğinin Eğitime Katkıları adlı programların yapılması ve enstitü-araştırma merkezlerinin açılmasıAlevi toplumunun kazanım elde etmesi için bir başlangıç olarak görülse de ancak toplumsal talepleri karşılayacak düzeyde değildir.
Asıl meselemize dönecek olursak, bugün maalesef kamusal alanda gençlere fırsat verildiği pek söylenemez. Bundan 10 yıl öncesine gidersek yani derneğimizin kuruluş yıllarına bakarsak gençlerin sesini duyuramamasından kaynaklı böyle bir oluşuma adım atıldığını düşünmekteyim. Oysaki“gençliği olmayanın geleceği olmaz”sözüne binaen çalışmalarımızı yürütmemiz gerekirken, kısır duygulara ve düşüncelere hapsolmuş çalışmalara adım atmaktayız. Yani yeni bir şey söyleyemiyor, yeni bir hareket başlatamıyoruz. Kendisi gibi düşünmeyen, düşünceleri doğrultusunda hareket etmeyen kişilere veya topluklara çok rahatlıkla iftira, karalama, dedikodu gibi kampanyalar başlatıyoruz.Peki, gençler böyle ortamlarda bulunmak ister mi? Çoğunlukla gençlerin cevabı hayır olacaktır.
Bunun dışında, gençlerin görünürlüğünü “piknik, gezi, semah kursu, bağlama kursu vb.” etkinliklerle sınırlandırarak aslında bir nevi gençlerin alanını daraltmaktadır. Fakat dünya değişiyor ve günümüz çağını akıl çağı olarak ifade ederken bugünün gençlerine bu tür etkinlikler yeterli midir? Hâlbuki değişen dünyayla beraber Alevi gençliğinde değişmesi ve kendi kabuğunu kırıp her geçen günde kendini yenileyerek inşa etmesi gerekmektedir.Gelecekte var olabilmek istiyorsak meşaleyi bugünden gençlerle yakmak durumundayız.
Son olarak, görünürlük derken bir protokolde oturmaktan, mikrofonu eline alıp konuşmaktan da bahsetmiyorum. Yine onları sizler yapın ama gelecekte Alevi kanaat önderleri bugünün gençlerinden oluşacaktır. Bu sebeple her bir kurum şimdiden gençliğini her alanda yetişmesine olanak sağlamalı ve Alevi toplumunun gelecekte kendini daha iyi alanlarda yansıtmalıdır.
kayarsongul22@gmail.com
Bugün: | 11 |
Dün: | 54 |
Toplam: | 9514 |